Kimya'nın tarihine bir bakış...

Kimya'nın Tarihsel Gelişimi


15. yüzyıla dek kimya, eskiden beri bilinen kalıplarını bir türlü aşamamıştı. Bu kalıplaşma, efsanevi açıklamalarla ve ilkel reçetelerle örtülmeye çalışılıyordu. Kimya, halâ simya idi. 15. yüzyıldan itibaren simya, kıpırdamaya ve kimya olmaya başladı.


Kimya sözcüğünün (Eski Mısır dilinde "kara" ya da "Kara Ülke") sözcüğünden türediği sanılmaktadır. Bir başka sav da Yunanca khemeia sözcüğünden türediğidir. Kimyanın kökenleri felsefe, simya ve tıp gibi çok çeşitli alanlara dayanır.Ama kimya ancak 17. yüzyılda mekanikçi felsefenin kurulmasıyla ayrı bir bilim olarak ortaya çıkmıştır.


Eski çağlarda kimya sanatsal bir üretimdi. Daha sonra Antik Çağın deneyciliği Yunan doğa felsefesi Rönesans simyası tıp kimyası gelişti. 18. yüzyılda kuramsal ve uygulamalı kimya 19. yüzyılda organoteknik ve fizikokimya 20. yüzyılda ise radyokimya, biyokimya ve kuvantum kimyası gibi yeni dallar ortaya çıktı.Ancak; ateşin kullanılışının günümüzden 1,5 milyon yıl öncesine uzandığı, mineral boyaların kozmetik amaçlı kullanımının 50.000 yıl, seramik fırınlarının 30.000 yıl önce bilindiği göz önüne alınırsa kimyanın ilgi alanı içine giren uğraşılar, yazının bulunuşuna bağladığımız tarih çağlarından çok daha önceden beri var olmuşlardır . Kimyanın tarih boyunca geçirdiği metafizik ve gizemli niteliklerle dokunmuş çeşitli dönemlerinin sonunda gerçek bilimsel niteliğine kavuşması, XVIII. yüzyılın ikinci yarısında yaşamış olan ünlü Fransız bilgini Antoine Laurent Lavoisier ile başlamıştır.


Bundan aşağı yukarı 250 yıl önce ise, 1754'te, yayınlanmış olan Fransızların ünlü d'Alambert Ansiklopedisinde kimyacılar ve kimya şöyle tanımlanmıştır : "Kimyacılar; kendilerine özgü dilleri, kanunları ve birtakım gizlilikleri olan, uğraştıkları mesleğin topluma bir yararı olmayan, toplum içinde münzevi (yalnız başına kalmayı seven) bir hayat süren, toplum içinde küçük bir gruptur."


Kimya sanayin henüz kurulmadığı bir dönemde ünlü kimya tarihçisi Hermann Kopp;

İS 300- 1600 arasını soy (asal) olmayan metalleri soy metallere dönüştürerek filozof taşının ve insan ömrünü sonsuzlaştıracak yaşam iksirinin arandığı simya çağı;

1600- 1700 arasını ilaçların hazırlandığı iyatrokimya (tıp kimyası) çağı;

1700- 1800 arasını yanma sürecinin araştırıldığı filojiston kimyası çağı; bundan sonraki dönemi ise nicel kimya çağı olarak adlandırmıştır.

16- 18. yüzyıllar arasındaki dönem yeniçağ kimyası olarak da tanımlanır.



Kimyanın kökeninin yaklaşık olarak Hristiyanlık çağının başlarında Mısır'ın İskenderiye kentinde biçimlenmeye başladığı kabul edilir. Eski Mısır'ın metalürji boya ve cam yapımı gibi üretim zanaatları ile eski Yunan felsefesi İskenderiye'de bir araya gelerek kaynaşmış ve İS 400'lerde uygulamalı kimya bilgisi gelişmeye başlamıştır. Ama geçen zaman içinde çok şey değişmiştir. Bugün birçok ülkede kimyacıların ve kimya mühendislerinin sayısı, hiç de ihmal edilecek bir durumda değildir. Türkiye'de meslek olarak kimyagerlik eğitimine başlandığı 1918 yılında üç öğrenciyle öğretime başlanmış iken bugün mevcut 61 üniversite'nin Kimya Bölümlerine 3000'nin üstünde öğrenci alınmaktadır. Bugün gelişmiş, yani sanayileşmiş, ülkelerin ekonomik gelişmelerinde "öncü sektör" olarak nitelendirilen sektörlerin başında kimya sektörü gelmektedir. Bugün bütün üretim sektörüne hizmet veren tek sektör kimya sektörüdür. Kimya sektörünün ekonomi içinde genişliğine ve derinliğine etki gücü bakımından "kimya sanayi olmadan sanayileşmenin düşünülmesi, kan dolaşımı olmadan bir insanın yaşamını sürdürebilmesini düşünmek gibi imkânsız bir şeydir".


19. yüzyılın ikinci yarısından sonra, dünya nüfusunun hızla artışı karşısında insanlık büyük bir tehlike ile karşılaşmıştır. Toplumun giderek artan ihtiyaçlarını karşılayabilmek için yeni bir takım maddelerin hazırlanması lüzumu kendini göstermiştir. İşte burada da kimyacılara büyük görevler düşmüştür.



Gıda sanayinde ve tarımda gübre ve tarım ilâçlarının kullanılması sayesinde insanlık büyük bir açlık tehlikesinden kurtulmuştur. Bütün bu buluşlar kimyacıların araştırmaları sayesinde mümkün olmuştur. Bu gelişme sonucu olarak kişi ve toplumlar daha müreffeh ve daha mutlu bir yaşama kavuşmuş, daha iyi şartlarda beslenme ve sağlık sorunlarının çözülmesiyle insan ömrü de uzamıştır. 20. yüzyılda kimya sanayindeki baş döndürücü gelişmenin, insanlık aleminin yaşantısında büyük etkisi olmuştur. Dünya nüfusunun yeterli miktarda beslenebilme sorununa büyük bir katkı sağlamıştır. Eğer yapay gübrelenme sayesinde toprağın gücü artırılmamış olsaydı, açlık bütün dünyayı sarsacaktı. Toprağın yapay gübreye olan gereksinme sorunu, ilk önce, büyük Alman kimyacısı Von Liebig tarafından anlaşılmış ve böylece Tarım Kimyası'nda büyük bir adım atılmıştır.


Justus von Liebig'e göre simyacılar önemli aygıt ve yöntemler bulmuşlar sülfürik asit, hidroklorik asit, nitrik asit, amonyak, alkaliler, sayısız metal bileşikleri, şarap ruhu (alkol), eter, fosfor ve Berlin mavisi gibi çok çeşitli maddeleri kullanmışlardır.



Hristiyanlığın ilk yüzyılında Yahudi Maria olarak bilinen bir kadın simyacı çeşitli türde fırınlar ısıtma ve damıtma düzenekleri geliştirmiş simyacı Kleopatra ise altın yapımı konusunda bir kitap yazmıştır. Maria'nın buluşu olan su banyosu günümüzde de "benmari" adı altında kullanılmaktadır. 350- 420 arasında İskenderiye'de yaşayan Zosimos simya öğretisinin en önemli temsilcisidir ve 28 ciltlik bir simya ansiklopedisi yazmıştır.



Genetik, biyoteknoloji ve kimyanın daha şimdiden yirmi birinci yüzyılın en önemli gelişme alanları olacağı düşünülmektedir. Hatta, Kimya Nobel Ödülü sahibi Fransız bilim adamı Prof. Lehn; son bir konuşmasında kimyanın 25. yüzyılın bilimi olacağını ifade etmiştir. Görülüyor ki, dünya kimyacılarına büyük sorumluluk ve görev düşmektedir. Dünya kimyacıları doğal kaynaklardan büyük ölçüde yararlanma yollarının araştırılması konularına ön planda yer vermekte ve çoğu araştırmalarını bu alanda yoğunlaştırmaktadır. Nitekim IUPAC CHEMRAWN (Chemical Researche Applied to World Needs) bu konuda yoğun bir çalışma içindedir. Kimya, insanların daha mutlu bir yaşama kavuşmaları için her türlü imkânı sağlamaktadır. Amerikan Kimya Demeği'nin kuruluşunun 75'nci yıl dönümü hatırası olarak hazırlanmış olan amblemin üzerindeki "Chemistry, key to better living" (Kimya, daha iyi yaşamanın anahtarıdır.) yazısı gerçeğin tam bir ifadesidir.

Hazırlayan: Çiğdem ER

Kaynaklar

http://www.diyadinnet.com/YararliBilgiler-206&Bilgi=kimya-tarihi
http://www.bydigi.net/kimya/57402-kimya-tarihi.html
http://www.kenthaber.com/Arsiv/Haberler/2005/Eylul/10/Haber_84411.aspx (Prof. Dr. İbrahim Ortaş Yayın Tarihi : 10 Eylül 2005 04:23)
http://www.hewalim.com/kimya-tarihi-t4929.html?s=88e6000cb1272e458e468b11e0308a27&
http://www.yehhu.com/odevtezbankasi/odev-indir.asp?id=32407
http://tr.wikipedia.org/wiki/Kimyager

0 yorum: